Kendinizden bahseder misiniz?
Onur Can Timur ben, işitme engelliler derneği başkan yardımcısıyım. 5 yaşından beri işitme kaybım var. Ateşli hastalık vakumlu doğumum ve kaza. Bunlardan hangisi olduğu bilinmiyor. Ama muhtemelen ateşli hastalık olduğumu düşünüyoruz. Öğretmenim fark etmiş, üçünü dördüncü sınıfta seslendiklerinden dönmüyormuşum. O durumda işitme kaybı var demiş. Böylece dedem hastaneye götürdü. Orada doktor test yaptı, ismimi sordu ve cevapladım. Sonrasından doktor A4 ile dudağını kapatıp soru sormuş ama ben cevap verememiştim. Anlamışlar dudak okuma yaptığımı. Orada hemen işitme kaybı tanısı konuldu. İşitme cihazları kullanmaya başladım. En başlarda orta kayıplıydı ama zaman içinde kaybım ilerledi. 30 yaşında sınıra dayandı, 120-110 desibele dayandı. Bir sabah bakıp cihazdan ses gelmediğimi gördüğümde cihaz bozuldu zannettim ve servise gönderdim. Serviste cihaz çalışıyor bir sorun yok dediler. Sonrasında doktora gittim sınırlara dayanmış dedi. İmplant olmaktan başka çaren yok dedi. Lisede önermelerine rağmen ben implanttan çok korkmuştum. Çeviri yok, sosyal medya yok hiçbir şey yok. Tek işitme engelli öğrenci benim lisede. Ortaokulda bir öğretmenim “Onur’un işitme kaybı var özel okula gönderin” dedi. Ama annem karşı çıktı ve göndermeyeceğim, burada okumasını istiyorum” dedi. Böylelikle rekabet duygusu oluştu, başkalarının önüne geçme duygusu oluştu. Arkadaşlarımın notların faydalanarak yüksek notlar almaya başladım. Yüksek notları almaya başlayınca arkadaşım kıskanıp başka sıraya geçti ve ben tek başıma kaldım. Öyle şeylerle uğraştım ki okulda, etiketlenmeyle, damgalanmayla uğraştım. Onur cihaz kullanıyor diye parmakla gösteriyorlardı. Lisede akran zorbalığını gerçekten yaşadım.
Kötü bir şey yaşadınız mı?
Lisede öğretmenler çarşamba sınav yapacaklarını söylüyorlar. Ben duymamıştım bunu ve çarşamba günü geldi. Kitaplarımızı kaldırmamızı söyledi öğretmen, neden kaldırıyoruz diye sordum. Arkadaşlarım sınav var dediğinde sudan çıkmış balığa dönüyorum. Çalışmadan girmek zorunda kalıyorum. Öğretmen bir kere tahtaya yazsa o zaman erişilebilir olmuş olacak. Öğretmenlerde farkındalık yok. En ön sıraya oturtmakla sorun çözülmüyor. İşitme engelli bireylere anlayıp anlamadığı her zaman sorulmalı. FM sistemi gibi anlamayı kolaylaştırıcı yardımcı araçlar kullanılmalı. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunuyum ve özellikle amfide çok zorlandım. Ortak dersler olduğu için ve kalabalıktı tabii ki ayrıca tanıdığım kimse de yoktu. Çekiniyordum başkalarının defterlerinin fotokopisini çekmekten. Orada ilk defa bütünlemeye kaldım. Çünkü oradaki hocalar slaytları vermek istemiyorlardı. Sadece sözel olarak anlatıyorlardı ve orada çok zorlandım. İşitme engelliler olarak hayatımız hep mücadeleyle geçti. Bu yüzden bu dernekte işitme engelliler derneği başkan yardımcısı olarak danışmanlık veriyorum. Ameliyat olmak isteyenlere ameliyatın çok basit olduğunu anlatıyorum. Beyin ameliyatından çok korkuluyor genelde ve bununla ilgili yanlış bilinen çok şey var. Zamanında teşhis konulmayan kişiler cihazdan fayda göremiyorlar.
Her şey erişilebilir olmak zorunda. Pandemi olduğunda açıklamalar yapılırken işitme kayıplılar için aslında hiçbir şey yoktu. Dernek olarak imzalar topladık, kurumlara ve medyaya gönderdik. Şartlı mütercim istediğimizi belirttik. Ondan sonra sağ köşede tercümanlar çıkmaya başladı. Biz bu dernekte atölyeler yapıyoruz, tüketici hakları anlatıyoruz, dayanışmayı arttırmaya çalışıyoruz. İşaret dili kullanan, biyonik kulak kullanan kimseyi ayırmıyoruz. İşitme kayıpları ne olursa olsun hizmet vermeye çalışıyoruz. Herkese kapımız açık burada, işitme kayıplı olmasına gerek yok. Öğretmenler, odyologlar, işaret dili eğitmenleri ve gönülleri her zaman bekliyoruz. Geçenlerde buraya 13 kişi geldi ve drama eğitimi aldılar. Drama eğitmeni eşliğinde atölye çalışmaları yaptılar. Burada 15 kişilik seminer salonumuz var. İndüksiyon sistemiz var ve bu indüksiyon döngü sistemi gürültülü yerlerde daha iyi anlamanızı sağlıyor. Ben bunu Gayrettepe metrosunda denedim. Sistemi çalıştırdığımda sadece konuşmacının sesini duydum ve başka sesleri duymadım. Çok temiz bir ses geliyor bunu kullandığınızda ve anlama artıyor. Seminerlerde, kalabalık yerlerde indüksiyon döngü sistemi kullanılması gerektiğini savunuyorum çünkü oralarda yankı yapıyor ses ve anlamak güçleşiyor. Avrupa da çok yaygın taksilerin tavanlarında bile var. Üniversitelerde kesinlikle olması gerekiyor. FM sistemini kullanmak istemiyor öğretmenler. Oysaki radyasyonu telefonlardan bile düşük ve radyo dalgalarıyla çalışıyor. Yani aslında abarttıkları ve korktukları kadar bir değer değil. Maalesef zorunlu değil FM sistemi takmak biz genelde takılmasını savunuyoruz.
18 yaşındakilerin altında olanlara engelli demiyoruz, özel gereksinimli çocuklar diyoruz. Kavramlar o kadar çok değişiyor ki takip etmek gerekiyor. Burada bütün günceli takip etmeye çalışıyoruz. Derneğin kendi Whatsapp hattı var. Bize yazıyorlar, arıyorlar. Cihaz alamayan çok kişi var. Devletin desteği oluyor ama maalesef cihaz alımına yetmiyor. Bizim de yaptığımız şey eski durumda olan cihazları bize göndermelerini sağlıyoruz. Cihazların bakımını yapıp ihtiyaç sahiplerine ve alamayanlara dilekçe karşılığı yolluyoruz.
Bir projemiz vardı, bahsetmek istiyorum. Sivil toplum gelişimi tarafından desteklenen “Birlikte” diye projemiz vardı. Bu proje kapsamında Türkiye’nin her yerinden 400 dernek başvurdu. Destek hakkını sadece 42 dernek hak kazandı. 2 yıl boyunca kurumsal olarak desteklendik. Kiramız, kurumsal giderlerimiz desteklendi. İşitme engelli dernek olarak sadece biz vardık. Türkiye’de erişilebilir broşürü ilk biz yaptık. Broşürdeki kare kodu okuttuğunuzda tercüman video çıkıyor.